Çocukla İletişimin Pozitif Etkileşime Dönüşmesi

Okul öncesi eğitim sürecinin hem öğretmen hem de çocuklar için keyifli, verimli ve etkili geçmesi için, sınıf atmosferinin pozitif, uyumlu ve işbirlikçi hale gelmesi gerekir. Öğretmenin, öncelikle çocuklarla bireysel iletişimini güçlendirmesi, çocukları yakından tanıması, sonrasında grubu birbiriyle kaynaştırması ve bir "sınıf kültürü" oluşturması tüm eğitim yılını olumlu yönde etkileyecek bir adımdır.

Bu süreçte neler yapılabilir?:

1. Her çocuğa bireysel olarak ilgi gösterildiğini hissettirmek,

2. Espriler yapmak çocuklarla birlikte eğlenmek, keyifli olduğumuzu hissettirmek,

3. Her çocuğun özel olarak ilgi duyduğu konuyu bilmek ve o konu hakkında çocukla sohbet etmek, 

4. Çocukların olaylara ve kişilere yaklaşımına saygı duymak, 

5. Çocuk öğretmeniyle, ona göre önemli ve ciddi bir konu paylaşıyorsa, aynı ciddiyet ve özenle onu dinlemek, 

6. Çocuklara onların nelerden mutlu olduklarını, nelerin onları mutsuz ettiğini sorarak, duygularını aktarmalarına izin vermek,

7. Çocuklara, onlarla birlikte olduğumuz için mutlu olduğumuzu söylemek,

8. Çocuklara kendi duygularımızdan ve günlük yaşantımızdan bahsetmek, 

9. Çocukların kişisel bilgilerini aklımızda tutup sohbetlerimizde bunları dile getirmek, örneğin en sevdiği yemek, ya da varsa evcil hayvanının ismi…

10. Çocuklara gerçekçi seçenekler sunmak ve kendi seçimlerinin peşinden giderken onlara gerekli desteği ve altyapıyı sağlamak,

11. Çocukların kültür, dil, din, gibi farklılıklarına saygı duyduğumuzu göstermek, ayrımcı ve ayrıştırıcı söylemlerden kaçınmak,

12. Çocuklar konuşurken dikkatle ve yüzlerine bakarak göz teması kullanarak onları dinlemek ve mutlaka sorularını yanıtlamak,

13. Çocuk bizimle konuşurken onun sözünü kesmeden ve sonuna kadar sabırla dinlemek 

14. En önemlisi de çocuklara her zaman gülümsemek :)

Her zaman dediğimiz gibi, şimdi de;

OKUL ÖNCESİ ÖNCELİĞİMİZ OLSUN!

Eğt. Uzm. Tuba Eren Öcal

Atölye Kuşağı Anaokulu Kurucu / Müdür

Söze Başlarken....

Atölye Kuşağı Anaokulundaki günlük faaliyetlerimizi instagramda paylaşıyoruz. Aslında anlatacak, velilerimizle, değerli öğretmenlerimizle ve okul öncesi eğitimine kendini adamış insanlarla paylaşacağımız o kadar çok konumuz var ki... Kendi bilgi, düşünce ve bakış açımı bu blog sayfasında sizlere paylaşıyorum.

Doğumla yeni bir hayat başlar... Herşeyin en iyisi olsun diye kaygılanan birer anne-babasınız artık. Beklentiler, planlar, hayaller, sorular ve bazen tatmin etmeyen cevaplar... Kim ne derse desin bir anne-baba olarak kendinizi soyutlayamacağınız yeni bir dünyanın kapıları aralanmıştır. Çocuğunuz için en iyisini istemek artık en doğal hakkınızdır. Çocuğunuz okul öncesi çağını eksiksiz geçirsin istiyorsunuz. Çok eğlensin, çocukluğunu yaşasın ama okul çağına gelince de öğretmenin karşısına mükemmel bir öğrenci olarak çıksın istiyorsunuz.

Tıpkı bir orkestradan çıkan kusursuz bir eser gibi olsun...Aklınıza gelen bir çok soruyu, ara ara yaşadığınız bazı kaygıları, mutlaka daha detaylı bilmeniz gereken ilginç konuları burada işleyeceğim.

Birbiri ile uyum içinde olan eğitim programlarının eğleneceli bir şekilde sunulduğu, öğretmenlerin bilgi ve motivasyonlarının yüksek olduğu, velilerin katılımının sağlandığı, uzmanların danışmanlığında yürütülen eğitim ortamlarında bulunan çocuklar kusursuz olmasalar da ilköğretime geleceğin parlak bireyleri olarak geçiş yapacaklardır.

Yazılarımın siz değerli velilere ve okul öncesi öğretmenlerine faydalı olmasını dilerim.

Her zaman dediğimiz gibi, şimdi de;

OKUL ÖNCESİ ÖNCELİĞİMİZ OLSUN!

Eğt. Uzm. Tuba Eren Öcal

Atölye Kuşağı Anaokulu Kurucu / Müdür

Yolculuğa Hazır mıyız?

Okul öncesi eğitim uygulamaları, sosyal medyanın, internetin, çeşitli akıllı uygulamaların ve online paylaşım platformlarının sayesinde oldukça zengin, renkli ve keyifli etkinliklerle donatılmış gibi görünüyor.

Ancak bu etkinlikler belli bir planlama çerçevesinde de mi ilerliyor, yoksa yalnızca “farklı ve orijinal” göründüğü için mi uygulanıyor. Başka bir deyişle çocukların gelişim ve öğrenme süreçlerine sağladığı katkılar nasıl değerlendiriliyor?

Okul öncesi eğitimin en güçlü olması gereken tarafların başında “ölçme-değerlendirme” gelmektedir. Hem sınıfın genel ilerleyişi hem de sınıftaki her çocuğun bireysel farklılıkları doğrultusundaki gelişim ve öğrenme düzeyi nasıl? Bunu nasıl takip ediyoruz? Hangi metotları kullanıyoruz? Uyguladığımız programlar, çocuğa sunduğumuz etkinlikler, o yaş grubuna uygun mu? Aslında fazlaca basit veya karmaşık mı?

Çıktığımız eğitim yolculuğunda hangi yollardan nasıl geçeceğiz? Neler göreceğiz? Gördüklerimizi nasıl unutulmaz hale dönüştüreceğiz? Yolculuğumuz ne kadar sürecek? Bu yolculukta hangi araçları kullanacağız? Ve yolculuğun sonunda nereye ulaşacağız?

Okul öncesi eğitimde uygulanan tüm etkinlikler, oyuncaklar, materyaller, malzemeler…Yolculuğumuzda bize eşlik eden araçlardı. Onlar birer amaca dönüşürse, belki de çocuk için kaybolan zamanların mimarı olacağız.

Bu nedenle; her eğitim yılının başında aşağıdaki soruların cevabını netleştirerek yolculuğumuza başlamalıyız. 0-6 yaş döneminde çocuklara ne öğreteceğiz? Bu yaş aralığındaki çocukların gelişim ve öğrenme süreçlerinin beklenen şekilde ilerlediğini nasıl bileceğiz? Hazırladığımız programların çocukların gelişim ve öğrenme süreçlerini “iyi ve etkili” şekilde desteklediğini nasıl tespit edeceğiz?

Hepsinin yanıtı hazırsa, keyifle geçecek bir yolculuk bizi beklesin :)

Her zaman dediğimiz gibi, şimdi de;

OKUL ÖNCESİ ÖNCELİĞİMİZ OLSUN!

Eğt. Uzm. Tuba Eren Öcal

Atölye Kuşağı Anaokulu Kurucu / Müdür